2024-2025 eğitim-öğretim yılına girerken, milyonlarca öğrenci ve aile için büyük bir heyecan yaşanıyor. Ancak bu heyecan, artan geçim sıkıntıları, yükselen fiyatlar ve ekonomik zorluklarla gölgeleniyor. Birçok aile, çocuklarının eğitimine devam edebilmesi için temel okul ihtiyaçlarını karşılamada dahi zorlanıyor. Bu yıl, okulların kapılarını açmasıyla birlikte, velilerin sırtındaki maddi yük daha da artacak. Özellikle okul kıyafetleri, eğitim malzemeleri ve servis ücretleri gibi kalemler, aile bütçelerini zorluyor.

Son yıllarda ülke genelinde yaşanan ekonomik dalgalanmalar, birçok ailenin gelir-gider dengesini alt üst etmiş durumda. Artan gıda, kira ve enerji maliyetlerinin yanı sıra, eğitim masrafları da her geçen yıl yükseliyor. Aileler, bir yandan çocuklarına kaliteli bir eğitim sunmaya çalışırken, diğer yandan günlük ihtiyaçlarını karşılamanın stresiyle karşı karşıya kalıyor. Özellikle birden fazla çocuğu olan aileler için bu durum daha da zorlayıcı hale geliyor.

Bir velinin sözleri, birçok ailenin yaşadığı ortak durumu özetler nitelikte: “Çocuğumun okul kıyafetini yenilemem gerekiyor ama mağazalardaki fiyatlar dudak uçuklatıyor. Aynı anda kırtasiye malzemeleri de almak zorundayım ve her şey o kadar pahalı ki hangi birine yetişeceğimizi şaşırıyoruz.”

Okul kıyafeti ve kırtasiye malzemeleri, eğitim dönemi başlarken ailelerin en büyük harcama kalemlerinden biri haline geliyor. Her yıl değişen okul kıyafetleri, velileri hem maddi açıdan zorlamakta hem de sosyal bir baskı unsuru haline gelmektedir. Özellikle markalı ürünlerin dayatıldığı ve birçok okulun bu konuda katı kurallar uyguladığı bir sistemde, aileler çocuklarına hem uygun hem de kaliteli ürünler bulmak için çaba sarf ediyor. Ancak bu çaba çoğu zaman sonuçsuz kalıyor, çünkü mağazalardaki fiyatlar aile bütçesini zorlar nitelikte.

Kırtasiye masrafları da bu yıl katlanarak artmış durumda. Kalem, defter, çanta gibi temel ihtiyaçlar dahi geçen yıla oranla iki hatta üç katına çıkmış durumda. Çocuklarının eğitimini aksatmamak adına gerekli malzemeleri temin etmeye çalışan aileler, bütçelerinin büyük bir kısmını okul açılışı öncesinde harcamak zorunda kalıyor. Oysa eğitimin temel unsurlarından biri olan bu malzemeler, çocukların başarılarında doğrudan etkili.

Maddi zorluklar sadece kıyafet ve kırtasiye masraflarıyla sınırlı değil. Öğrencilerin okulda başarıya ulaşmaları için düzenli bir beslenme düzenine sahip olmaları da büyük önem taşıyor. Ancak, ailelerin çoğu artık okul çantalarına sağlıklı gıdalar koymakta zorlanıyor. Artan gıda fiyatları, özellikle dar gelirli ailelerin çocuklarını olumsuz etkiliyor. Birçok öğrenci, okul saatlerinde yeterli beslenme imkânına sahip olamıyor, bu da onların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimlerini engelleyebiliyor.

Bu dönemde velilerin, eğitim sürecine aktif katılımı da ekonomik sıkıntılardan olumsuz etkileniyor. Veliler, iş yükü ve maddi baskı altında, çocuklarının eğitim süreçlerine tam anlamıyla katkı sağlayamıyorlar. Aile içi stresin artması, öğrenci başarısını da olumsuz etkileyen bir diğer önemli faktör olarak karşımıza çıkıyor.

2024-2025 eğitim-öğretim yılı, sadece aileler için değil, aynı zamanda eğitim politikaları açısından da kritik bir dönem olacak. Devletin, maddi zorluklar içindeki aileleri desteklemek adına daha fazla adım atması ve eğitim masraflarını hafifletmeye yönelik çözümler sunması gerekiyor. Sosyal yardımların artırılması, okul kıyafetleri ve kırtasiye malzemeleri gibi temel ihtiyaçların devlet tarafından karşılanması, ailelerin üzerindeki maddi yükü hafifletebilir.

Özellikle yerel yönetimlerin, kırsal ve düşük gelirli bölgelerde eğitimde fırsat eşitliği yaratma çabalarına hız kazandırması gerekiyor. Öğrencilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması ve okullarda ücretsiz yemek dağıtımı gibi uygulamaların hayata geçirilmesi, hem ailelerin hem de öğrencilerin üzerindeki baskıyı hafifletebilir.

2024-2025 eğitim-öğretim yılı, hem öğrenciler hem de veliler için büyük zorluklarla başlıyor. Ancak bu zorluklar, sadece bireysel çabalarla aşılamaz. Devletin, yerel yönetimlerin, okul idarelerinin ve toplumsal dayanışmanın önemi, bu dönemde daha da belirginleşiyor. Her çocuğun eşit eğitim hakkına sahip olduğu bir gelecek için, birlikte çözüm üretmek ve bu süreci daha adil hale getirmek zorundayız. Çünkü eğitime yapılan her yatırım, geleceğe yapılan en değerli yatırımdır.