Kristof Kolomb, gemilerin zorunlu tamiratı için Jamaika'ya uğrar. Oradaki yerliler tamirata yardımcı olur, gemi tayfasına yiyecek içecek verir. Ancak tamirat aylarca bitmez. Üstelik gemi tayfası, yerlilerin yiyeceklerini yağmalar. 

Bu duruma kızan yerliler, yardımı ve yiyeceği keser. Çaresiz durumdaki Kolomb, gemilerde bulunan takvimi karıştırırken, ertesi gün Ay tutulması olduğunu öğrenir ve hemen yerlilerin şefine gider.

Şefe, Tanrı ile haberleştiğini ve Tanrı'nın yardımın kesilmesine çok kızdığını, bu kızgınlığını da Ay'ı kan kırmızıya çevirerek göstereceğini söyler.

Ertesi gün akşam Ay tutulması başlar ve Ay'ın rengi tutulmadan dolayı kızıla döner. Kolomb'un oğlu, o anı günlüğüne şöyle yazmış:

"İnleme ve feryatlarla birlikte, her yerden gemilere doğru geldiler, yiyecek ve içecekler getirdiler, Tanrı'ya onları affetmesini söylemesi için amirale yalvardılar.”

Kolomb kum saatine bakar, 48 dakika süren tutulma bitmek üzeredir.

Onlara Tanrı'nın kendilerini affettiğini ve Ay'ı birazdan normal rengine çevireceğini söyler.

Tutulma biter, Tanrı tarafından affedilen yerliler de mutludur, evrenin işleyişini bilen Kolomb tek bir not düşer seyir defterine:

"Cehalet, her zaman köleliği getirir."

Asıl konuya gelirsek, Mezopotamya dediğimiz bölgede, yüzyıllarca, bilinçli bir şekilde insanların cahil bırakıldığını çok rahat görebiliyoruz.

Cahillikten kurtulmak mümkün müdür? İlerleyen zaman içinde sebepleri ve tedavileri sizlerle paylaşacağım… 

ŞANLIURFA TÜRKMENLER Birlik Başkanı, HASAN Çay…