Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliliye ilçesindeki İbrahim Tatlıses Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Gençlik Buluşmaları" programına katıldı.
Programın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa'da farklı bir günün yaşandığını belirterek, Kültür Merkezi'nin şehre hayırlı olmasını diledi.
Şanlıurfa'nın 20,6 yaş ortalaması ile Türkiye'nin en genç şehri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek seçimlerde sadece Şanlıurfa'da oy kullanacak 250 bin gencin bulunduğunu söyledi.
Böyle bir şehirde gençlerle bir araya gelmenin, genç bir Cumhurbaşkanı olarak mutluluğunu yaşadığını dile getiren Erdoğan, Ankara ve İstanbul'daki benzer programların dışında, gittikleri hemen her şehirde gençlerle bir araya gelmeye özel önem verdiklerinin altını çizdi.
Üniversiteli gençlere müjdeyi verdi
Pedagojik formasyonu sadece atanmış kişilerin alabildiği, mezun olup atama bekleyenler için de bir düzenleme olup olmayacağı sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeyi verdi.
"Formasyon 3 ve 4'üncü sınıfta verilecek"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu hafta içinde YÖK Başkanımızla da konuyu görüştük. Biliyorsunuz, üniversiteyi bitirdikten sonra bir veya iki yıl formasyon eğitimi veriliyordu. Kendilerine Sayın Başkan, artık bunu kaldırıyorsun dedik, kaldıracaksın, 3 ve 4. sınıfta formasyonu verelim ve üniversiteyi bitirirken böylece formasyon eğitimini de almış olsun dedik ve mutabık kaldık." ifadelerini kullandı.
"Biz siyasetin merkezindeyiz"
"Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizin, dünyaya, ülkemize, bize, kendi hayatlarına bakışlarındaki derin vukufiyeti görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şu ana kadar yaptığımız tüm toplu açılışlar ve mitinglerde Şanlıurfa pik yaptı. Son aldığımız resmi rakam 120 bin. Tabii yollardaki karşılamaları buna katmıyorum, sadece meydanı konuşuyorum. Her ne kadar birileri, gençlerimize kendi zihin dünyalarında 'çantada keklik' gibi bakıyor olsa da bizim tespitlerimiz hiç de öyle olmadığına işaret ediyor. Kusura bakmayın çantada keklik yok, çanta dolu. Bugün Dünya Engelliler Günü... 'Engelli' diyerek, zihin dünyaları engellerle dolu olanları birbirine karıştırmayın. Birilerinin zihin dünyaları engelli. Bizim engelli kardeşlerimizin zihin dünyaları sapasağlam. Sizlerle sohbetlerimizde öyle çarpıcı analizlerle, öyle isabetli tespitlerle, öyle akılcı tekliflerle karşılaşıyoruz ki inanın bunca yıllık tecrübemize rağmen bizim de ufkumuz genişliyor. Bu tablo bize, AK Parti'yi kurarken gençlik teşkilatlarımızı, örgütlenmemizin ve politikalarımızın merkezine yerleştirmemizin ne kadar doğru olduğunu tekrar tekrar gösteriyor. Türkiye'de gençlik teşkilatını, partisinin angarya işlerini yaptıracak bir araç değil de politikalarının merkezine yerleştirmiş ilk parti biziz. Biz ne sağdayız ne solda, biz siyasetin merkezindeyiz."
Cumhuriyet'in yeni asrını "Türkiye Yüzyılı" vizyonuyla karşılamaya hazırlanırken, en çok gençlerin enerjisine, üretkenliğine, gayretlerine güvendiklerini vurgulayan Erdoğan, "Şu anda Türkiye siyasetinde bu kardeşinizin, ağabeyinizin dışında gençlik kollarından yetişerek gelmiş bir lider yok. 18-20 yaşımdan itibaren gençlik teşkilatlarında yetişmiş, oralardan gelmiş bir siyasetçiyim. Diğerleri öyle değil. Diğerlerinin çoğu gökten zembille indiler. Bizim durumumuz öyle değil." diye konuştu.
"Hatırlayın, nerelerden geldik"
Siyasetin içinde yetiştiğini, siyasetin içinden geldiğini, bu yüzden de gençlere bakışının çok farkı olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gençlik yıllarıyla birlikte siyasette yarım asrı geride bırakan bir büyüğünüz sıfatıyla, artık bizlerin, sizin zamanınızın misafiri olduğumuzu rahatça söyleyebilirim. Bu samimi düşüncemi sadece kendi adıma değil, mensubu olduğum kuşak adına da ifade ediyorum. Biz, bu kutlu bayrağı, bu kutlu emaneti nasıl daha önceki nesillerden devraldıysak, inşallah çok yakında sizlere devredeceğiz. Bizden önceki kuşak ve bizim kuşağımız, demokrasi ve kalkınma bakımından Türkiye'nin belki de en sıkıntılı, en sancılı dönemini yaşadı. Kendi serencamımızın seyriyle bugün sizlerin 'Türkiye Yüzyılı' vizyonuyla kurduğunuz hayaller arasında çok büyük fark olması gayet tabiidir. Hem altyapı hem özgürlükler konusunda yoklukların ülkesinden, bölgesel ve küresel liderlik seviyesine gelmiş bir ülkeye ulaşmak elbette kolay değildir. Hatırlayın, nerelerden geldik. Şanlıurfa'nın havalimanı, böyle güzel yolları mı vardı? Nerede? Ama şimdi havalimanından çıkıyorsun, Karaköprü'den merkeze tüm kavşak düzenlemeleriyle, her şeyiyle, altyapısıyla, üstyapısıyla bambaşka bir Türkiye, bambaşka bir Şanlıurfa."
İbrahim Tatlıses de eşlik etti
Gençlerle buluşmaya sanatçı İbrahim Tatlıses ile gelen Erdoğan, programın açılışında çalınan "Gülüm Benim" şarkısına da eşlik etti.
İbrahim Tatlıses'in "Yol değiştirmeden İstanbul'dan Şanlıurfa'ya geliyorsun" demesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eskiden 24 saatti, herhalde şimdi 12-13 saat." karşılığını verdi.
"81 ilimizde 208 üniversitemiz var"
Bu kadim mücadelenin en zor kısmının geride kaldığını dile getiren Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Artık ödediğimiz bedellerin, çektiğimiz acıların, yaptığımız fedakarlıkların, döktüğümüz alın terlerinin karşılığını alma vakti gelmiştir. Bunu sizlerle alacağız. Hazreti Mevlana'nın o pergel metaforuna uygun şekilde, bir ayağımızı ülkemize ve değerlerimize sabitleyip, diğeriyle tüm dünyayı kuşatacağımız bir dönemdeyiz. Artık dünyaya şöyle bakacağız, biz dünyaya değil, dünya Türkiye'ye baksın. Bunu, sizlerle beraber başaracağız. Gençlerimizin bilgisi, donanımı, öz güveni Türkiye Yüzyılının en büyük teminatıdır. Hamasetle, demagojiyle, yalanla, çarpıtmayla yönlendirilemeyecek bu gençliğin azim ve cesaretinden aldığımız güçle nereye hazırlanıyoruz? 2023'e. Ülkemize bugüne kadar kazandırdığımız eser ve hizmetleri anlatırken sadece hakikat penceresinin önüne çekilmeye çalışılan perdeleri açıyoruz. Göreve geldik, Türkiye'de 76 üniversite vardı ama şimdi 81 ilimizde 208 üniversitemiz var."
Bu sırada İbrahim Tatlıses'in "Oxford vardı da biz mi gitmedik?" şeklindeki esprisi gülüşmelere neden oldu.
"Şanlıurfa'da bir zihin devrimini yaptık"
Türkiye Cumhuriyeti'nin her şeye layık olduğunu vurgulayan Tatlıses, bu saatten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında olduğunun altını çizdi.
Cezaevindeyken ziyaret ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İbrahim Bey, ben belediye başkanı oldum sadece İstanbul'a hizmet verebilirim, benim niyetim bu değil. Benim niyetin Türkiye Cumhuriyeti'ne hizmet vermek." dediğini aktaran Tatlıses, "Başbakan oldu, Cumhurbaşkanı oldu, sonra da başkan oldu. Ne oldu başkan yapmazdınız? Sayın Cumhurbaşkanımız halk adamıdır, halk insanıdır. Halk adamı olduğu için başımın üstünde taşıyorum." şeklinde konuştu.
"Biz yolumuza durmak yok yola devam deyip, devam edeceğiz''
Şanlıurfalıların Erdoğan'a büyük sevgi beslediğini ve gelecek seçimde de kendisini yalnız bırakmayacağını belirten bir genç, Erdoğan'a "Şanlıurfa dediğimizde Şanlı gençlik dediğimizde sizin duygularınız nasıl oluyor?" diye sordu.
Erdoğan, Şanlıurfalıların toplu açılış törenine ilgisinin çok büyük olduğunu, şimdiye kadar yapılan büyükşehir toplu açılış törenlerindeki katılımın zirvesine ulaştıklarını belirterek "Önümüzdeki hafta Samsun geçebilecek mi?" diye sordu.
Salonda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, "Çok iyi hazırlanman lazım" diyen Erdoğan'a, "Her gittiğimiz şehirde çıta daha da yükseliyor ama Samsun olarak rekor kıracağımıza inanıyorum." yanıtı verdi.
"Eyvallah, Kasımpaşalıyız"
Beden dili eğitimi alıp almadığının, beden dilindeki performansının Kasımpaşalı olmasından mı geldiğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi:
"Aslında sen yakaladın. Doğduğum büyüdüğüm yerden geldiği gibi, ben malum imam hatip mezunuyum. İmam hatip okulunda da okurken, okulun münazara ekibindeydim. O münazara ekibinde oluş da özellikle bu karşılıklı Osmanlıca ya da Arapça ifadesiyle mükaleme, diğer ifadesiyle de diyalektik anlayışını orada yakaladık. Bu diyalektikle birlikte 18-20 yaş, o arada da siyasi hayatın içerisinde oldum, oradan gençlik kolları gibi vs... Oradan yetişerek bugünlere geldik. Bunun özel bir mektebine ben gitmedim, o kadar paramız da yoktu."
Zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmediğini, ahşap 2 odalı evde, 3 kardeş, anne ve babasıyla yetiştiği bilgisini veren Erdoğan, evlerinin kapısının misafire her zaman açık olduğunu dile getirdi.