UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Şanlıurfa’nın Harran ilçesindeki ören yerinde, Prof. Dr. Mehmet Önal başkanlığında Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü kazı ekibi tarafından 2021 yılında Harran Ulu Cami'nin yaklaşık 50 metre kuzeyinde yapılan arkeolojik kazılarda bir medreseye rastlanmıştı. Prof. Dr. Önal’ın başkanlığında yürütülen kazılarda heyecan uyandıran yeni keşifler gerçekleştirildi.
Medresenin anıtsal kapısı, koridoru ve sığ havuzlu kuyusu tamamen, düzgün taş döşeli avlusu, avlu merkezindeki platformu, avlu etrafındaki revakı, revaka açılan tonozlu dikdörtgen odaları, eyvanı, mescidi ve öğrenci odaları kısmen gün ışığına çıkarıldı.
Prof. Dr. Mehmet Önal, Harran Ören Yeri’ndeki yeni keşiflerle ilgili BİHA’nın köşe yazarlarından Bekir Yavuz’a değerlendirmelerde bulundu.
Harran'ın dünyanın en eski yerleşim birimlerinden birisi olması dolayısıyla tarih kitaplarında sıkça anlatıldığını ve ilçenin bilinmeyenlerinin de gün geçtikçe ortaya çıkarılmaya başlandığını aktaran Önal, kazılarda medresenin birçok bölümünün kalıntılarına ulaştıklarını kaydetti.
ÖNAL: DÜNYANIN EN ESKİ ÜNİVERSİTESİ HARRAN’DADIR VE TESCİLLENMİŞTİR
Harran Ulu Camii etrafında yapılan kazılarda ortaya çıkan eğitim odaları ve medresenin ardından buradaki üniversitenin dünyanın en eski üniversitesi olduğunun ortaya çıkarıldığını vurgulayan Önal, şunları söyledi:
“Harran bilimde çok önemli. Bilim adamlarıyla, yazılan kitaplarla, medreselerle çok önde. Ama araştırmacılar hep tereddüt etti bugüne kadar. Harran dünyanın ilk üniversitesi denildiğinde, hep tereddütte kaldılar. Hatta dediler ki Grek, Atina, Aristo, Sokrates okullarının asıl üniversite ve bilim yeri olması gerektiği hep ifade edilerek, Harran, bu bilim, sanki küçümsendi. Ayrıca bazı araştırmacılar da Harran mabetlerindeki eğitim yerleri ile bütününe medrese diyemedi. Harran okulu olarak değerlendirebiliriz dediler. Ama şu anda yapılan arkeolojik kazılarda Harran medreselerinden biri kısmen de olsa günışığına çıktı. Ben buradayım dedi. Nasıl şimdi Fas, Karaviyyin Üniversitesi olarak dünyanın en eskisi benim diyorsa, o da Karaviyyin Camii’nin etrafında çıkan medreselerle diyor. Harran Ulu Camii, Türkiye’nin en büyük ulu camisi. Benim harimimde eğitim odalarım var, onun etrafında da medreseler var diyor. Harran arkeolojik kazı ekibi bunu ortaya çıkardı. Dolayısıyla bunu böyle değerlendirdiğimizde dünyanın en eski üniversitesi Harran’dadır ve tescillenmiştir dememizde hiçbir sakınca yoktur.”
“NURETTİN MAHMUT MEDRESESİ OLABİLİR”
Önal, buluntular ışığında kazısı devam eden medresenin, Nurettin Mahmut Medresesi olabileceği bilgisini vererek, “Medrese kazılarına 2 yıl önce başladık. Tam destek bize bu yıl verilirse, yani 25-30 işçi mevcut işçilerimize ek olarak, biz medreseyi bu yıl içerisinde ortaya çıkarır, mimarisiyle, buluntularıyla Harran Medresesi’nin biri budur diyebiliriz. İsmi ne olabilir bu medresenin? Önemli bir yerde İbn-i Şeddad bahsediyor. Büyük ihtimal Nurettin Mahmut Zengi’nin kendi adını verdiği dönem ve buluntuları karşılaştırdığımızda Nurettin Mahmut Medresesi olabilir” diye konuştu.
“BİNLERCE YIL KAZI YAPSAK HARRAN’IN TAMAMINI ORTAYA ÇIKARAMAYIZ”
“Kazılar çok büyük olduğu için binlerce yıl kazı yapsak Harran’ın tamamını ortaya çıkaramayız” diyen Önal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Harran inanılmaz bir antik kent. Bin 200 metre çapında, 4 kilometre bir şehir suru var. İçindeki 2-3 katlı yapılar Moğolllar tarafından yakılıp, yıkılmış. Kentin üzeri yıkıntılarla örtülmüş. Ve biz o örtüyü kaldırıyoruz, altından devasa Harran’ın her yönüyle zengin bir kent ortaya çıkıyor. Çünkü 2 kez başkent olmuş, Diyar-ı Mudar bölgesinin de çoğu zaman merkez kenti olmuş. Dolayısıyla kazılar çok büyük olduğu için binlerce yıl kazı yapsak Harran’ın tamamını ortaya çıkaramayız. Hedefimizde ne var, Harran’ın öncelikle öne çıkan anıtsal yapılarından bir kaçını ortaya çıkarıp, Harran’ın zenginliğini gösterip, arkeologlara tarih bilgilerini buradan edinmelerini sağlamak. Bizim hedefimiz Ulu Camii’nin etrafını bir kazmak, 2014’ten bu yana da bu hedef doğrultusunda kazılarımız devam ediyor. Şu ana kadar, doğu kısmında hamam, iki çarşı, parfümeri, umumi lavabolar, su mahzenleri çıktı. Kuzeyinde de hemen medrese çıktı. Bir medresenin de batı da olduğunu düşünüyoruz. Orayı kazdığımızda Harran’ın o camiyle çevresiyle zenginliğini göstermiş olacağız.”
“URFA’NIN STK’LARI BİZE UZAK DURUYOR”
Prof. Dr. Önal, kazıların planlandığı şekilde tamamlanabilmesi ve kazıları devam eden üniversitenin bu yıl içerisinde ziyarete açılabilmesi için yerel desteğin arttırılması gerektiğini vurguladı. Önal, “Bizim amacımız kısa zamanda çok iş yapmak. Bunun için de yerel desteklerin artmasını istiyoruz. Mesela yerel destek olarak Büyükşehir Belediyemiz ve Şanlıurfa Valiliğimiz bize desteğini arttırmalı. Veriyor mu, veriyor. Ama az. Dolayısıyla o destekler çoğalırsa işçi sayısı olarak, bu yıl içerisinde biz Şanlıurfa’yı, Türkiye’yi belki de en eski medreseyle buluşturma düşüncemiz var. Urfa’nın STK’ları bize hep uzak duruyor. STK’ları Harran’a bekliyoruz. Harran’ın zenginliğini onlara göstermek isteriz, yerinde. Harran bir yerde İslamiyet’in bilimi. Dolayısıyla o yönden de desteklenmesini bekleriz” ifadelerini kullandı.