Eylül ayında sanayide kullanılan elektriğe yüzde 50, konutlarda kullanılan elektriğe yüzde 20; konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 20.4, sanayi ve elektrik üretimi ile küçük ve orta işletmelerde kullanılan doğalgaza da yüzde 50’ye zam kararı alınmıştı.
Bakan Muş, Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenen Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi’ne katıldı. Bakan Muş burada elektrik ve doğalgaz zamlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Muş, sanayideki elektrik ve doğal gaz zamlarının ardından üretimde düşüş beklenip beklenmediği yönündeki bir soruyu şöyle yanıtladı:
“Öğleden sonra hem Sanayi Odası ile hem de Ticaret Odası ile bir toplantımız var. İhracat rakamlarını açıklayacağız. Parite etkisi geçen sene 1,20 seviyesindeydi. Yani 1,20 dolar civarındaydı. Şimdi tersine döndü. Parite hemen bire bir veya hemen altında kalıyor. Dolayısıyla geçen seneki pariteyle gitmiş olsaydık biz bu senenin ilk 8 ayında 8,5 milyar dolar daha fazla ihracat yazacaktık. İlk 8 ayda yazacağımız ihracat fazlası olacaktı. Dolayısıyla o pariteden eksik bir şekilde bu rakamlar şu an yazılıyor. Bunun bir kere bilinmesini istiyorum. İkincisi Türkiye’nin ihracatının yüzde 55’i AB ve AB üyesi olmayan Avrupa’ya yapılıyor. Ocak-ağustos döneminde 2021 dönemine göre, bu bölge ihracatımız yüzde 17,2 artmış durumda fakat bu artış aylara göre biraz ılıman trendine giriyor. Dolayısıyla Avrupa’daki belirsizlik ve yavaşlama talebi zayıflatıyor. Rakamlarla şöyle açıklayayım mesela haziran ayında bir önceki yıla göre AB’ye ihracatımız yüzde 17,8 artarken temmuz ayında yüzde 5,2, ağustos ayında yüzde 2,7. Arzu ettiğimiz artış yok. Geçen senenin altına düşmedik ama arzu ettiğimiz artış yok. Bunu da Avrupa’daki belirsizliğe bağlıyoruz.”
İhracatın yüzde 55’inin bu bölgeye yapıldığının altını çizen Muş, “Bu şartlar altında 250 milyar dolarlık hedef için bir çaba sarf ediliyor. Türkiye burada ne yapmaya çalışıyor, açıkladığımız belli stratejiler var. Odalarımızı sanayilerimizi buraya kanalize etmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla sadece AB’ye değil ve AB üyesi Avrupa ülkelerine değil biraz daha farklı yerlere ihracatçıyı götürmeye çalışıyoruz. Pazarı çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Sadece Avrupa’ya değil Kuzey Amerika’ya oradan Latin Amerika’ya, Uzak Doğu’daki bazı ülkelere odaklanmak istiyoruz. Bu biraz zaman alacak ve dünyadaki yavaşlama Avrupa’daki o belirsizlik enerji kesintisinin olup olmayacağı gibi beklentiler ister istemez talebi aşağı çekiyor. Orada yavaşlayan talep de bizim buradaki ihracatımızı zorluyor.” dedi.
YAPILAN ZAMLARIN NEDENİ…
Bakan Muş, enerjide önemli bir kısmın bütçeden finanse ettiklerinin altını çizerek şunları söyledi:
“Hem konutların kullandığı doğal gaz, sanayide konutlara göre daha düşük. Halen orada bir sübvansiyon söz konusu ve bu artışlar artık bütçenin imkanlarını daha fazla el vermediğinden dolayı zaruretten dolayı yansıtmak zorunda kaldı. Türkiye’nin ortalama enerji ithalatı 2019’dan geriye dönük 10 yıla bakın 2020’de pandemi çok sağlıklı olmaz ortalama 35-40 milyar dolardır. Geçen sene 51 milyar dolar, bu sene 100 milyar doların üzerine çıkıyor. Dolayısıyla bizim geleneksel ortalama fiyatımızın 3 katı enerji faturasıyla karşı karşıyayız. Bunun herkes tarafından bilinmesini istiyoruz. Elektrik fiyatlarına baktığınızda döviz olarak da baktığınız zaman hala bizde kullanılan enerjinin fiyatı AB ile mukayese ettiğiniz zaman çok altında. İhracat yapıyorken kullandığımız enerji maliyeti hala oradakilerin altında ama kendi içimizdeki artış, ister istemez sanayicilerimizi zorlayacak ama bunu da şu şekilde değerlendirmek gerekiyor. Bütçeden bütün imkanlar kullanılıyor, sübvansiyon maksimum seviyede yapılıyor. Bunun dışındaki yansıtılmak zorunda kalıyor. Bir de bu bütçe nereden oluşuyor onu da söyleyeyim. Bizim bir enerji kaynağımız yok, onu bütçeye kaynak oluşturmuyoruz. Dolayısıyla toplanan vergilerden oluşuyor bu bütçe.”