Bir objenin içine gömülü olan, görmediğimiz, duymadığımız fakat bilinçaltımız tarafından algılanan mesaj olarak tarif ediliyor. İnsan algısı limitlerinin altında kaldığı için fark edilemiyor ve doğrudan bilinçaltımıza işliyor.
Kararlarımızın yüzde 95’ini bilinçaltımız belirliyor
Duyu organlarımızla algıladığımız uyarıların yüzde 95’i bilinçaltında işlem gördüğü için aldığımız kararlar üzerinde etkililer.
Markaların pazarlama ve ikna sürecinde kullandığı önemli tekniklerden olan subliminal mesajların ortaya çıkışını ve toplum üzerindeki etkisini inceleyen Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Sezai Türk’e göre bu teknik propaganda, algı yönetimi ve reklamcılıkta çokça kullanılıyor.
''Eski bilinen kalıplaşmış bilgiler bizim seçimimizi bilinçsizce kolaylaştırıyor''
Prof. Mehmet Sezai Türk, insan gözünü açık bir kameraya benzetiyor.
''Reklamcılar insanın bu seçim ve hazlarına en çok etki eden konuları uyarıcı olarak kullanılırlar ve başarılı olurlar. Bilinçaltımız telkin yoluyla ikna olunmaya da çok uygundur. Bütün otomatik davranışlarımız, alışkanlıklarımız ve heveslerimiz zihnimizde kayıtlıdır. En önemli vazifesi ise, çağrışımla depoladığı verilerin eşleşmesine olanak vererek bireye rehberlik etmesidir. Bu yüzden propaganda, algı yönetimi ve reklamcılıkta çokça kullanılır.''
Birçok farklı yöntem kullanılıyor
Subliminal mesajlar, tüketici davranışlarını değiştirmek üzere reklamlarda tüketicinin farkında olmayacağı şekilde hedef kitlenin ancak bilinçaltıyla algılayabileceği mesajları içeriyor. Türk’e göre subliminal mesajlarla bilinçaltı reklamcılığı için birçok farklı strateji deneniyor.
‘’Kullanılan yöntemler ne kadar farklı olursa olsun tek bir amaç vardır o da tüketicide ürünle ilgili ihtiyaç hissi uyandırmaktır. Sinema ve reklamlarda gözle görülemeyecek kadar kısa sürede yanıp sönen uyaranlar, işitsel mesajlarda ve reklamlarda düşük ses tonuyla verilen hızlandırılmış konuşmalar kullanılır.’’
Duyamadığımız sesleri beynimiz algılıyor
İnsan beyninin kulağımızın duyamadığı frekanslardaki sesleri de algıladığını vurguluyor Türk ve şunlara dikkat çekiyor.
‘’İnsanlarda konuşma sesi aralığı 500-2000 Hz arasında değişir. İnsan kulağı 20-20.000 Hz arasındaki sesleri duyabilir. Bu sınırın altındaki seslere infrasonik, üstündeki seslere de ultrasonik sesler denir. Bir sesi rahatça duyabiliyorsanız, bu sesin sizin duyabileceğiniz frekans aralığında olduğunu gösterir.
İşitsel duyuya hitap eden bilinçaltı mesajlarda ses normal frekans aralığında verilirken bilinçaltına verilmek istenen mesaja gelindiğinde ses seviyesi birden düşer. Artık ses duyum eşiğinde değil beyin algı kapasitesindedir ve farkında olunmadan kayıt sahasına dâhil olur.‘’
‘’Bilinç tarafından algılanamayan bir kare doğrudan bilinçaltına kaydedilir’’
Görüntü yolu ile verilen bilinçaltı mesajlarında ise, insan ekrana bakarken gözünün yalnızca ‘göz kırpma’ hızında yani saniyede 24 kareyle bir görüntü ekrana gelip kayboluyor.
Film ya da reklam çalışmalarında 24 kareden bir fazla 25. kare kullanımı ile bilinç tarafından algılanamayan bir karenin doğrudan bilinçaltına işlendiğini vurgulayan Türk, ‘’Tıpkı ses de olduğu gibi bilinç hiçbir şey görmez fakat bilinçaltı bu mesajı çoktan kayıt altına almıştır. Bilinçaltı mesaj içerikli reklamlar, kurgulanmış mesajın beynin sağ lobuna yönelerek görselliğe duyarlı, hisler ve daha birçok duyusal aktivitenin gerçekleşmesinden sorumlu olan uzun süreli sezgisel hafızaya yerleşmesini sağlar. Araştırmalara göre sağ beyin, görsel ve işitsel konularla ilgilenir. İnsan, sezgilerinde beyninin sağ tarafını kullanır. Reklamcılıkta bilinçaltı reklamlar ürünün fark edilmesi, ön plana çıkarılması, piyasada önde gelen marka olduğu imajının verilmesi için kullanılabilmektedir’’ diyor.
‘’Farkına varmadan tercih etmemizi sağlayan psikolojik bir yöntemdir’’
Markalar tarafından kullanılan subliminal mesajların zamanla daha farklı amaçlarda kullanıldığını da belirten Türk, uyarılarda bulunuyor.
‘’Bilinçaltı mesajları ilk olarak markalar tarafından bir ürünü ön plana çıkarmak için kullanılmış olsa da, zamanla çok farklı niyetlere hizmet etmek için kullanılmıştır. Çoğu zaman bizim bilinçsizce fakat birçok şeyin içinden bir şeyi seçmeye yönlendiren, bilmeden düşman eden, farkına varmadan tercih etmemizi sağlayan psikolojik bir yöntemdir. Bu yöntem en çok medya aracılığıyla kullanılır.
Subliminal reklamcılık sorunuzda da belirtiğim gibi beynimiz ile gözlerimiz koordineli olarak gün boyu kayıt halinde olan bir kamera gibi çalışmaktadır. İzlediğimiz dijital oyunlarda, programlarda, filmlerde, dizilerde beynimize biz farkında olmadan kurgulanmış iletiler yükleniyor. Medya ve reklamcılık yoluyla aktarılan subliminal mesajlar; gözün görüş kapasitesinin dışında kulağın duyma gücünün altında, ancak beynin algıladığı mesajlara deniyor.’’
Kötü amaçlı kullanılabiliyor
Peki, reklamlara, müziğe, filmlere hatta çizgi filmlere bile gizlice yerleştirilen bu mesajlar bizleri nasıl etkiliyor?
‘’Subliminal teknolojisi maalesef çizgi filmlerde, şarkılarda, reklamlarda, sanal oyunlarda yasal olmayan bir şekilde bu hassas noktayı çok verimli kullanmaktadır. Çocukları eğittiğini, bilgilendirdiğini, eğlendirdiğini, yetiştirdiğini, sevgi ve kardeşliği öğütlediğini en çok da eğlenceli zaman geçirdiğini düşündüğümüz, masum zannettiğimiz sanal oyunlar ya da çizgi filmlerin arasına; pornografik resimler ve yazılar, düşmanlık simgeleri, şiddet unsuru içeren görüntüler subliminal teknolojiyle saklanmaktadır. Çocuğumuz fark etmeden o görüntüleri beynine yerleştirmekte ve şahsiyetinin oluştuğu o en ciddî yaş diliminde bu görüntüler içeride, bilinçaltına kayıt edilmektedir. Daha sonraki aşamalarda ticari ya da siyasi amaçlara ulaşmak için kayıt altına yerleştirilen bu kayıtlar uyarıcı çağrışımlar yoluyla aktif hale getirile biliniyor.’’
Birçok ülkede yasaklandı
Subliminal mesajların ve algı yönetiminin etkisini azaltmanın en etkili yönteminin eğitim olduğunu özellikle belirtiyor Prof. Türk.
''Subliminal reklamcılık hemen hemen tüm ülkelerde yasak olmasına rağmen gelişen yeni teknolojiler ile birlikte çerçevesinin çizilmesini imkânsız hale getirmektedir. Hukuki düzenlemelerin yetersizliği ya da eksikliği, kötü amaçlı kullanımın gün geçtikçe boyut değiştirerek hedef kitleyi olumsuz etkilemeye devam edeceği bilinmelidir. Medya ve Yeni Medya Okuryazarlığı eğitimleri, bilinçli medya kullanımının sağlanması en güçlü yasaklardan daha etkilidir. Subliminal mesajlar, manipülasyon, dezenformasyon, propaganda, algı yönetiminin etkisi ancak eğitim ile azaltılabilir.’’