ŞANLIURFA- Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (TEÇ-SEN), Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, TEÇ-SEN Şube Başkanı Ali Güler ve sendika üyeleri katıldı.
Açıklamayı grup adına TEÇ-SEN Şube sekreteri İbram Önder Aydoğdu yaptı.
AYDOĞDU: EMEKLİLERİN ÜCRETLERİ ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA
Aydoğdu, “Hepinizin bildiği gibi asgari ücret geçtiğimiz günlerde 8 bin 500 TL olarak açıklanmıştır. Ülkenin bu ekonomik şartlarında asgari ücretin alım gücü açısından yüksek olmadığını hepimiz bilmekteyiz” dedi.
Aydoğdu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Asgari ücrete yapılan artış sonrası ortalama memur maaşlarına baktığımızda, asgari ücret ile memur maaşlarının neredeyse eşitlendiğini görmekteyiz. 2010 yılında asgari ücret 576 TL iken, ortalama memur maaşı asgari ücretin 3 katıydı. Günümüzde ise yeni açıklanan asgari ücret ile ortalama memur maaşları eşit seviyeye gelmiş, emeklilerin ücretleri ise asgari ücretin dahi altında kalmıştır. 2002 yılında en düşük emekli aylığı asgari ücretin 53 TL üzerindeyken, yapılan son zamlarla birlikte asgari ücret en düşük emekli aylığının 3 bin TL üzerine çıkmıştır”.
“KAMU ÇALIŞANLARI ‘BAHŞİŞE’ TEŞEKKÜR ETMİYOR”
Sorunun asgari ücretin artırılması değil, kendi açılarından asıl sorununun yıllar içerisinde kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşlarının ‘komik ve acınacak’ artışlara maruz kalması olduğunun altı çizen İbrahim Önder Aydoğdu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu durumun tek müsebbibi ise siyasetin ve siyasetçilerin talimatı ile hareket edebilen sendikalar ve bağlı oldukları konfederasyonlardır. Çünkü bu yapılar yılardır memur ve emeklinin kayıplarının karşılanması için güçlü bir irade ortaya koyamamıştır. Düşünün ki; memurlara ve emeklilere verilen son zamda sözde yetkili konfederasyonun ağzından yüzdelik oranında zam talebi dahi çıkmamış, çıkartılmamıştır. Buna rağmen; Ağzından yüzdelik zam oranı telaffuz edemeyenler, kayıplarımızı telafi etmekten çok uzak yüzde 25 zammı ayakta alkışlamışlardır. Yüzde 25 olarak açıklanan zam karşısında kamu çalışanları sükutu hayale uğramış, bu duruma güçlü ve yekpare bir şekilde tepkilerini ortaya koymuştur. Hükümet de oluşan bu olumsuz reaksiyona kayıtsız kalamamış bir gün sonra ilave yüzde 5 zam daha yapma zorunluluğu hissetmiştir. Oluşan tepkileri dindirmek için yapılmış yüzde 5’lik artışta bile en küçük payları olmayanlar yine piyasaya çıkmış, yüzde 25’e teşekkür ettikleri gibi yüzde 5’de teşekkür etmişlerdir. Ancak bilinmelidir ki; kamu çalışanları yüzde 25’lik zamma ve arkasından gelen yüzde 5’lik bahşişe teşekkür etmiyor. Şunu özellikle ifade etmemiz gerekir ki; Olağanüstü dönemden geçtiğimiz bu süreçte kamu çalışanlarının ve emeklilerinin maaşları zam oranları ile iyileştirilmeye çalışılması açılan yarayı derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşları tüm kamu sendikalarının talepleri doğrultusunda yeniden hesaplanmalıdır. Kamu konfederasyonları platformu olarak; kamu çalışanlarının en düşük maaşı yoksulluk sınırı olan 26 bin 124 liraya yükseltilerek enflasyon oranının her ay seyyanen yansıtılmasını talep ediyoruz”.
“MEMURUN İKRAMİYE HAKKI ARTIK VERİLMELİDİR”
Aydoğdu, “ Bugün yedi konfederasyon olarak tüm bu taleplerimiz karşılanması için hükümeti uyarmak adına bir günlük iş bıraktık” dedi.
Aydoğdu sözlerine şöyle devam etti:
“1956 yılından itibaren yani 67 yıldır kamudaki tüm işçiler yılda altı kez, 2018 yılından itibaren SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı fark etmeksizin tüm emekliler yılda iki kez ikramiye alırken ikramiye almayan tek kesim memurlardır. Kamudaki bu ayrımcılık artık son bulmalı memurlar da ikramiyeden faydalanmalıdır. Sözleşmeli kamu çalışanı ve diğer tüm çalışanlara hak olarak verilen, ücretsiz kreş, ulaşım, yol, yemek, ek mesai ve kira yardımları kamu çalışanlarına da verilerek aynı kurumda aynı işi yapan çalışanlar arasında yan ödeme adaletsizliği ortadan kaldırılmalıdır. Bugün yedi konfederasyon olarak tüm bu taleplerimiz karşılanması için hükümeti uyarmak adına bir günlük iş bıraktık. Tek gücümüz; emeğimiz ve oylarımızdır. Bugün iş bırakan ve iş bırakma kararımıza destek veren milyonlarca yurttaşımız bulunmaktadır. İktidara buradan tekrar sesleniyoruz. İş bırakan, bizleri destekleyen, haksızlığa uğrayan milyonlarca kamu çalışanı, emekli, işçi, ev kadını, öğrenci ve toplumun tüm kesimlerinden aldığımız güçle bugün buradayız. Kamu Konfederasyonlar Platformu olarak; milyonlarca yurttaşımızın elinden aldığınız hayat standartlarını ve yıllardır uğradığımız hak kayıplarını iade edene kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi buradan ilan ediyoruz".