Şanlıurfa’da 1952 yılında doğan Mehmet Fethi Göktepe, Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü’nden emekli olduktan sonra Urfa’da eksikliğini düşündüğü kitap-kafe açmak için belediyeye başvuruda bulundu. Göktepe, girişimine sıcak bakılmadığı için onay alamadı. Göktepe de babasından kalan Mençek Hanı’ndaki terzi dükkanını Şanlıurfa’nın kültür ve tarihini sergileyeceği bir kültür evine dönüştürmeye karar verdi. 70 yaşındaki Göktepe, kendi çizdiği yağlı boya, karakalem resimlerinin ve Urfa’yla ilgili mahalli ağızda yazdığı şiirlerinin yanı sıra Urfa’nın kültürünü, yaşamını, folklorunu, yemek çeşitlerini, halılarını, mahalli sanatçıların yüzlerce kasetini, eski filmleri, tesbihleri, çok öncelerden kalma gaz ocakları ve lambaları kültür evinde muhafaza ediyor.
URFA İLE İLGİLİ TEZ YAPANLARIN UĞRAK YERİ
Mehmet Fethi Göktepe, BİHA’ya, Urfa kültürünü yarınlara aktarmak için böyle bir mekanı oluşturduğunu söyledi.
Urfa ile ilgili her türlü bilginin kültür evindeki materyallerde yer aldığını belirten Göktepe, özellikle Urfa ile ilgili araştırma yapan üniversite öğrencilerinin kültür evinin kapısını sık sık çaldığını ifade etti. “Daha faydalı Urfalı olmak için çalışıyorum” diyen Göktepe, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Erzurum Atatürk Üniversitesinden, Konya Selçuk Üniversitesinden, Bursa’dan ve Türkiye’nin birçok şehrinden üniversite öğrencileri Urfa ile ilgili soruları ve tezleri olduğu zaman buraya geliyorlar, yardımcı oluyorum kendilerine. Ressamlar, yazarlar ve ses sanatçıları geliyor. Buraya yüzlerce Urfalının resmini asmışım, bin tane Urfalı sanatçının kaseti var burada, bütün bunları muhafaza etmeye çalışıyorum. Gayemiz daha iyi yaşanabilecek bir Urfa, bu konuda ben de elimden geldiği kadar yararlı olmaya çalışıyorum.”
GÖKTEPE: ŞU ANDA URFA’NIN KÜLTÜRÜNÜ ANLATACAK KİMSE YOK
Göktepe, Urfa’nın kültürünü anlatacak pek kimsenin artık kalmadığını vurgulayarak, kendisinin elinden geldiğince gençlere ve halka yararlı olmaya gayret ettiğini kaydetti.
“Ben yetkili değilim, fahri olarak bu işi yapıyorum” diyen Göktepe, “Evde bir odam kütüphane. 3 bin cilt kitap var. Göbeklitepe. Urfa’yı 12 bin yıl geriye götürdü, yani tarihin sıfır noktası. Aslında daha da geriye gidecek. Haleplibahçe’de evlerimizin altında mozaikler var, hepsi yıprandı gitti. Onun için kültürümüze sahip çıkmamız, lazım onun için de Urfa’yı iyi tanıtabilmeliyiz. Urfa’ya gelen insan; Urfa Balıkgöl, İbrahim Peygamber ve ciğerden ibaret değil kardeşim. Sabır çilesi Hz. Eyüp’ün makamı var, Urfa’ya 7 peygamber gelmiş, biz bunların hepsini unuttuk. Urfa’yı tanıtamıyoruz. Urfa o kadar zengin ki kültür bakımından ama tanıtamıyoruz. Gastronomi açısından 150’ye yakın yemek çeşiti var ama lokantalara git bir ev yemeği bulamazsın, lahmacun, şiş kebap değil ya! Belediye ve Kültür Müdürlüğü bunlara ön ayak olmalı, Urfa’nın yemek kültürünü dünyaya tanıtmalı, biz yapamıyoruz bunu. Bizim ürünümüz çok, reklamını yapamıyoruz, satışını bilmiyoruz” diye konuştu.
“KİTAPSIZ EV ÇİÇEKSİZ BAHÇEYE BENZER”
Gençlere kötü huylardan vazgeçmeleri tavsiyesinde bulunan Göktepe, gençlerin sporla, kitaplarla ve Urfa’nın değerleriyle ilgilenmelerini istedi. Göktepe, “Kitap okudukça olgunlaşırsınız, kitap insanın en büyük sermayesidir. Kitapsız ev çiçeksiz bahçeye benzer. Gençlerimize sahip çıkmamız gerekiyor, yüzlerce üniversite öğrencisi mimar, mühendis, avukat ama iş yok bu gençlere, sahip çıkılması lazım” ifadelerini kullandı.