İSTANBUL (AA) - Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye'de Sigara içme oranının yüzde 30'u geçtiğini, erkeklerde bu oranın yüzde 39, kadınlarda ise yüzde 12 olduğunu bildirdi.
Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Tarhan, uzun süreli nikotin kullanımında beyindeki öğrenme belleğinin bozulduğunu belirtti.
Nikotin bağımlılığının nikotizm olarak tanımlandığını ve beyindeki asetilkolin maddesiyle ilgili olduğunu kaydeden Tarhan, asetilkolin maddesinin hafızayla ve dikkat etmeyle ilgili bir madde olduğunu aktardı.
Tarhan, nikotinin ani kesildiği zamanlarda, sigara kullanan kişilerde şiddetli baş ağrısı, huzursuzluk, sinir, sersemleşme ve dikkat dağınıklığı yaşandığına işaret etti.
Tarhan, nikotinin bağımlılık oluşturmasının diğer maddelere göre çabuk olduğunu hatırlatarak, sigarada fizyolojik ve psikolojik bağımlılık olduğunu ifade etti.
Sigarayı çıkarma, yakma, özentilik, yemekten sonra çay, kahveyle içilen sigara gibi ritüellerin psikolojik bir bütünlük oluşturduğunu ve sigara içmeyi tetiklediğini vurgulayan Tarhan, bunların daha çok davranışsal bağımlılık boyutunu oluşturduğunu ve fizyolojik bağımlılıkla ikisini birleştirdiğini aktardı.
- "Bağımlıkta en büyük belirti kullanıcının sinirli olması"
Tarhan, bağımlı olan bir kişinin sigara olmadığı zaman sinirli olmasının en büyük belirti olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Kişinin sabah uyanır uyanmaz sigara yakma isteği olması tehlikeli ve zararlı. Öksürüyor, bazı damar hastalıkları belirtileri başlamış ama hala sigarayı bırakmıyor. Öksürüyor, doktora gidiyor, doktor sigarayı bırakmasını söylüyor yine bırakmıyor. Bu durumda tehlikesini ve zararlı olduğunu bildiği halde bir şekilde kendini ikna edecek bir yol buluyor. 'Bana bir şey olmaz, ben bağımlı değilim, istediğim zaman bırakabilirim, bundan bir şey olmaz' diyor. İnsanoğlu kendini aldatma konusunda çok usta. Uyarıları ciddiye almıyor. Paket almıyor içmemek için başkalarından isteyerek yine sigara içmeye devam ediyor."
Kişinin önce sigarayı bırakmak istemesi ve bu noktada karar vermesinin hayati olduğuna dikkati çeken Tarhan, sigarayı bırakma kararının kesinlik arz ettiğini aksi takdirde çok zor olduğunu anlattı.
Tarhan, sigarayı bırakmada 'davranış değiştirme modelinin var olduğunu anımsatarak, "Sigarayı bırakmak için gelenlerin gerçekten bunu isteyerek mi geliyor, yoksa eşin dostun hatırı için mi geldiğine bakıyoruz.Bu bana zarar verdi ama bırakamıyorum. Sanki içimde ikinci bir kişi var, o içittiriyor gibi diyorsa burada çözüm kolay. Sigara içme dürtüsünü azaltan ilaçlar var. Bunlar işe yarıyor, onları veriyoruz. Antidepresan aslında fakat o ilaç beyindeki sigara aşermesini azalttığı için yüzde 40-50 civarında sigara içme isteğini azaltıyor. İstekli olan kişilere o ilaç verilebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Sigara kart metodu bağımlılığı azaltıyor"
Bazı kişilerde sigara kart metodunun çalışıldığını da kaydeden Tarhan, "Sigarayı bırakmada ilk 14 gün kritik. Sigarayı neden bırakmak istiyorsun listele diyoruz. Mesela ağzımın kokusunu istemiyorum, akciğerimde şüpheli bulgular var, tansiyonum yükseliyor, öksürüyorum diyor. Kişi canı sigara içmek istediği zaman o kartı çıkartıp onu okuyacak, bu gerekçelerle ben içmeyeceğim diyecek. Beyinde fren mekanizmasını devreye sokacak. Bunu 14 gün yapsın, bu kritik dönem geçiyor." ifadelerini kullandı.
Tarhan, "Sigarayı bırakmayı 7 ila14 gün başaran, bunun hazzını yaşıyor. Bu süreçte kişiler, nikotin reseptörlerindeki duyarlılığın yavaş yavaş azalmasını sağlayan nikotin sakızı veya bantları kullanabilir. Bunlar da işe yarıyor." bilgisini paylaştı.
Dünyada sigarayla mücadelede ABD'nin başarılı olduğunu ve sigara içme oranının ortalama yüzde 15 civanda bulunduğunu bildirerek, "Türkiye'de sigara içme oranı yüzde 30'ları geçiyor şu anda. Türkiye'de bu oran erkeklerde yüzde 39, kadınlarda yüzde 12. Dünyada sigara içme oranı en yüksek ülkeler arasındayız. Politik kararlılık oldu, STK'lar, medya destekledi biraz düştü. Ama tekrar eski hale geldik." açıklamasında bulundu.