Tarih, bazı günleri sıradan bir olayın ötesine taşır. O günlerde yalnızca savaşlar kazanılmaz; milletlerin ruhu yeniden doğar, bir neslin fedakârlığı, gelecek nesillerin vicdanına kazınır. İşte 18 Mart 1915, Türk milletinin imkânsız denenin üstesinden geldiği, vatan sevgisinin çelikten gemileri dize getirdiği bir gündür. Çanakkale Zaferi, yalnızca askeri bir başarı değil, milletin karakterini şekillendiren bir destandır.
Ölümüne Direniş ve Vatan Sevgisi
Düşünün ki karşıda dünyanın en büyük donanması var; teknolojisi üstün, asker sayısı fazla, cephanesi sınırsız… Ve karşılarında Mehmetçik: Aç, yorgun, ama inançlı. Onlar, tüfeklerindeki son mermiyi atsa bile süngü takıp siperlerinden çıkacak, canı pahasına bu vatanı savunacaktır. “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” diyen Mustafa Kemal’in sesi yankılanırken, 57. Alay bir saniye bile tereddüt etmeden şehadete yürür. İşte Çanakkale, böyle kazanılmıştır.
Çanakkale Geçilmez! Peki, Gerçekten Geçildi mi?
Evet, 18 Mart 1915’te Çanakkale geçilmedi. Ama asıl soru şu: Bugün Çanakkale’nin ruhu hâlâ dimdik ayakta mı?
- O gün vatanı için canını verenlerin torunları, bugün birlik ve beraberlik içinde mi?
- Çanakkale’de omuz omuza savaşan Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkes kardeşliği bugün de aynı sağlamlıkta mı?
- O gün “Vatan” diyerek can verenler, bugün miraslarını koruyacak bir nesil bırakabildi mi?
Çanakkale, yalnızca geçmişin zaferi değil, bugünün ve geleceğin de sorumluluğudur. Eğer bizler bu ruhu yaşatmaz, tarihimizden ders almazsak, işte o zaman Çanakkale geçilmiş olur!
Çanakkale Ruhunu Yaşatmak İçin Ne Yapmalıyız?
Bugün Çanakkale’yi anlamak, anmak ve yaşatmak istiyorsak:
- Gençlerimize Çanakkale ruhunu öğretmeliyiz. Tarih ders kitaplarından çıkıp, bir bilinç hâline getirmeliyiz.
- Milli birlik ve beraberliğimizi korumalıyız. O gün farklı kimlikler Çanakkale’de birlikte savaştı. Bugün de birbirimize kenetlenmeliyiz.
- Vatanımıza sahip çıkmalıyız. Savaş meydanında kazanılan vatan, ekonomik ve kültürel olarak da korunmalı.
- Fedakârlık ruhunu unutmamalıyız. O gün gençler, canını hiçe sayarak cepheye koştu. Bugün bizler de ülkemiz için kendi cephelerimizde elimizden geleni yapmalıyız.
Son Söz: Çanakkale Ruhunu Kaybedersek, Geçilir!
18 Mart’ı sadece anmak yetmez; anlamak ve yaşamak gerekir. Çanakkale geçilmez diyorsak, bunu sadece bir slogan olarak değil, bir yaşam felsefesi olarak benimsemeliyiz. Çünkü vatan sadece silahla değil; birlikle, kardeşlikle, inançla, çalışkanlıkla korunur. Eğer bizler bu ruhu yaşatmazsak, işte o zaman Çanakkale gerçekten geçilmiş olur.
Bugün bizlere düşen görev, geçmişin fedakârlığını geleceğe taşımak ve o büyük destanın hakkını vermektir. Çünkü Çanakkale, sadece bir zafer değil; milletimizin karakterinin en büyük imtihanıdır. Ve o imtihan, her gün yeniden verilmektedir…
Yorumlar
Kalan Karakter: