Abdullah TOPRAK'ın Köşe Yazısı: Yeni bir yıla adım attığımız gece, caddelerden taşan kahkahalar, sokakları dolduran kalabalıklar ve gökyüzünü aydınlatan havai fişeklerle şehrin ritmi değişiyor. Kutlamalar, hediyeler, şatafat… Ancak bu rengârenk sahnelerin arkasında bir başka gerçeklik yatıyor: Dünya'nın dört bir yanında sessizce akan gözyaşları, yıkımın ve umutsuzluğun sessiz çığlıkları.
Bir düşünelim: Ne kutluyoruz? Geçen bir yılı mı? Umutla beklenen bir geleceği mi? Yoksa sadece kolektif bir alışkanlığın peşinden mi sürükleniyoruz? Oysa tam da bu kutlamaların yapıldığı anlarda, başka bir coğrafyada bir anne evladını toprağa veriyor. Bir çocuk açlıktan uyuyamıyor. Bir baba, ailesini bir arada tutmak için çaresizlik içinde kıvranıyor.
İçinde bulunduğumuz dünya, hiçbirimizin umursamaz olma lüksüne sahip olmadığı kadar kırılgan bir yer. Peki, bu gerçeklik karşısında kutlamalarımız ne kadar anlamlı? İnsanlık olarak, böylesine derin yaralar varken, coşkuyla yeni bir yıl kutlamanın vicdanımızdaki yeri nedir?
Elbette, bir yılbaşı gecesi herkes için farklı anlamlar taşır. Kimi, geride bıraktığı kötü günleri unutmak ister. Kimi, geleceğe dair umutlarını diri tutmaya çalışır. Ancak bu bireysel motivasyonlar, kolektif bir sorumluluğu göz ardı etmemize neden olmamalı. İnsanlık, kendi acılarından sıyrılıp başkalarının yaralarını sarma bilincine ulaşmadıkça, bu kutlamalar sadece bir boşluğun içinde yankılanan sesler olacaktır.
Evet, bu bir eleştiri. Ama yalnızca kutlamalara değil; insanlığın duyarsızlığına, empati yoksunluğuna ve çoğu zaman kendini unutuşuna bir eleştiri. Çünkü bir toplumun değerleri, eğlence anlarındaki coşkusuyla değil, acılar karşısındaki duruşuyla ölçülür.
Bu yılbaşında bir an durup düşünelim: Bir havai fişeğin gökyüzünde patlaması, bir çocuğun gözyaşlarını silebilir mi? Bir müzik notası, bir annenin acısını hafifletebilir mi? Belki de yeni yıla girerken asıl yapmamız gereken, kendimize şu soruyu sormaktır: "Bugün başka birinin hayatını güzelleştirmek için ne yaptım?"
Kutlamalar yerini dayanışmaya, havai fişekler bir umut ışığına dönüşmedikçe, bu yıl da diğerlerinden farklı olmayacak. Ve biz, koca bir insanlık olarak, bir kez daha yeni bir yılın sessiz çığlığındakaybolacağız.
Yorumlar
Kalan Karakter: