Gündem yoğun. Ramazan ayındayız. Bayrama hazırlanıyoruz. Kadir gecesinin sath-ı mahalline girmiş bulunuyoruz. Tam da bu günlerde Gazze’de Siyonist Yahudiler tarafından sahur vakitlerinde dünyanın gözü önünde kadın, çocuk ve yaşlı demeden vicdanları sızlatan katliamlara imza atıyorlar.
Katil Siyonistler güçlü değildirler. Bunu unutmamamız lazım! Şu an, var olan güçlerini Müslümanların dağılmışlığından, parçalanmışlığından, başsızlığından alıyorlar. Dünya Müslümanlarının sûni gündemler ile uğraşmak suretiyle gerçek gündemleri olan Küdüs’ü, Gazze’yi, İslam birliğini gündem edinemiyor olmalarından cesaret alıyorlar. Maalesef dünya Müslümanları sessizliğe gömülmüşler. Filistin’e yardıma gitmemeleri bir tarafa bu meseleyi konuşamıyor, gündemlerine dahi alamıyor olmaları büyük bir vebal. Gündemleri farklı olunca ellerini ve ayaklarını ahtapot gibi bağlayan ecnebi bir sisteme mâhkum edildiklerini bile kavramaktan aciz kalıyorlar. Firavun’dan farksız azılı bir düşman ile karşı karşıya olduklarını bile kavrayamıyorlar.
Hâlbuki dünya Müslümamlarının hep beraber, birlikte, neye mal olursa olsun hareket etmelerini isteyen bir kitapları var ellerinde. Yol ve yordam gösteriyor kendilerine. Olduğu gibi de duruyor önlerinde. Ancak üzülerek söylemek durumundayım ki Müslümanlar için milli refleksler dini reflekslerin önüne geçen bir dünyada Siyonist Yahudilerin katliam yapmaları, gündemlerini sevk ve idare etmeleri gayet normal bir durumdur.
Kapalı kapılar ardında gizli çevrilen her dolabın, her yanlışın, her hatanın, her kusurun, her zulmün, her torpilin, her hırsızlığın, her rüşvetin, her cinayetin ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Hem de günün birinde güneş gibi parlamak suretiyle ortaya çıkacaktır. Gizli kapaklı hiçbir şey kalmayacak ortalıkta. Kimisi bu dünyada parlar kimisi ahirette. Her yolsuzluk, her usulsuzluk günün birinde mutlaka ortaya çıkacaktır. Müsterih olun bu konuda. Kaygılanmayın, kaygı duymayın.
Kıyamete doğru son sürat ilerlerken herkes kendince bir bakış açısı oluşturmuş. Kendisini çepeçevra sarıp sarmalayan bu bakış açısının dışına çıkamıyor. Başka şeyleri göremiyor. Arşa yükselen feryatları duyamıyor. Çünkü gündemi belirleyen kendisi değil. Hâlbuki Müslümanların bir ömür boyu uğraşacakları gündemlerini Kur’an belirlemişti.
Müslümanların ne ile uğraşacaklarını, neye karşı dikleneceklerini, neyi ret edeceklerini belirleyen bir kitapları var. Gündemlerini belirleyen, bakış açısını düzenleyen, verecekleri tepkilere şekil veren Kur’an anlaşılmadığı için Müslüman olduğunu söyleyen iki insan bir araya gelemiyor, aynı konuyu kardeşçe müzakere edemiyor.
Aynı olayı farklı görmenin, farklı okumanın ve farklı yorumlamanın en önemli nedeni inanç meselesi olduğunu söyleyebilirim. Bu konuda ısrar da ediyorum. İnsanlar gözlerinin önünde cereyan eden sosyal veya siyasal meseleleri bile kendi inanç pencerelerinden baktıklarına şahit olmamız bu iddianın doğruluğuna işarettir. İnançlar farklı olunca olayların göze yansıyan rengi de hep farklı olmaktadır.
Şayet kâfirler ve münafıklar olaylara doğru yerden, olması gereken vechiyle bakabilselerdi evvela iman ederlerdi diye düşünüyorum. İman etmediklerine göre doğru baktıklarını iddia etmemiz de mümkün olmayacaktır. Şahsen şimdiye kadar kâfir ve münafıkların ne olursa olsun olayları doğru okuyabildiklerine ve doğru bir analiz yapabildiklerine şahit olabilmiş değilim. Kendimizi kandırmayalım.
Rabbimiz; “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin...” (Al-i İmran/103) Malumunuz Allah’ın ipi Kur’an’dır. Ayrışmayı önleyen, birleşmeyi sağlayan da Kur’an’dır. Tespih tanelerini bir arada tutan ip misali Kur’an bizi hizaya sokmalı, bir arada tutmalı, olayları değerlendirme biçimine şekil ve yön vermelidir. Kendisine iman eden insanları aynı noktada durmaya sevk etmelidir. Yoksa birkaç asırdır içinde boğulmakta olduğumuz girdabın içinde debelenmeye devam ederiz.
İnsanlar ya Allah’a kul olurlar ya da kullara kulluk yaparlar. Allah’a kul olan bir insanın kullara kulluk yapamayacağı gibi kullara kul olan bir başka insanın da Allah’a kulluk yapacağını düşünemeyiz. Kimin kime kul olduğunu görmek ve bilmek istiyorsanız kişinin hayatında sergilediği, bağlı kaldığı, peşinden yürüdüğü kanunlara ve kurallara bakın. Neleri kabul ettiğine iyice odaklanın. Olaylara yaklaşımını, bakışını, şahısları değerlendirme biçimini gözlemleyin. Bir karara varırsınız. Kararsız kaldıysanız Kur’an’a yeniden ve şartsız bir şekilde müracaat ediniz.
Bu kulluk, bir tercih meselesidir. Tercihler de hesabı zorunlu kılar. Allah’a kul olanların hesabı ahirette kolay olurken kullara kul olanların hesabı da çok çetin olacaktır. Buna iman ediyoruz. İman etmeyenleri de iman etmeye davet ediyoruz.
Müslüman; kâfir ve münafıklar gibi değildir, olamaz da. Onlarla aynı ortamı paylaşamaz, aynı refleksleri sergileyemez de.
Kâfir olmak ayrıdır, kâfirler ile beraber bulunmak apayrıdır. Ancak bir kişinin helak olması için iki durumdan birini tercih etmesi yeterli bir nedendir. Helak olmaktan kurtulmak için kâfir olmamak yeterli olmadığı gibi kâfirler ile beraber olmamak da gerekmektedir. İsterseniz şu ayeti okuyunuz. “Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nuh, ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna, “Yavrucuğum, bizimle beraber sen de bin, inkârcılarla birlikte olma” diye seslendi.” (Hud/42)
Gözü kör olmak sadece gözün çevreyi görmemesi ile ilgili olan fiziki bir olay değildir. Körlük; olayları okuyamamaktır. Körlük; şeytan ve avanelerinin sergilediği hile ve desiseleri görememektir. Körlük; bile bile yanlışı ve haksızlığı savunmaktır. Körlük; yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış insanların yanında durmaktır. Körlük; haktan ve hakikatten yüz çevirmektir. Körlük; hak ve hakikate karşı bile bile diklenmektir.
Kur’an’dan uzaklaşma oranına göre kişi, gündem maddelerini ve olayları eksik veya yanlış görür. Kur’an’a yaklaşma ve sünnete göre hareket etme durumuna göre de iş ve işlemleri doğru ve tam görmeye başlar.
Söylenen sözü, yapılan işi ayet ve hadisler ışığında değerlendirmeye çalışın sonra da dönüp kendinize yeniden bakın, ne kadar farklı düşünmeye başladığınızı, olayları ne kadar farklı görmeye başladığınızı göreceksiniz. Bundan emin olabilirsiniz. İsterseniz deneyin.
Yorumlar
Kalan Karakter: