İslamlaşmadan özgürleşmek, özgürleşmeden de İslamlaşmak mümkün değildir. İçinde yaşamakta olduğumuz asır bunun en güzel ispatıdır. İslamlaşamadığımız oranda sorunlarımız her geçen gün biraz daha büyümektedir. Gazze bu sorunların başında gelmektedir. İslamlaşmadığı için her gün yeni bir sorun ile boğuşuyor İslam âlemi. Bu gidişle boğuşmaya da devam edecek.
İslamlaşmak suretiyle özgürleşmeyen insanlar kendi putlarını kendi elleriyle yapmaya başlarlar.
Şu anda Ortadoğuda var olan ve Müslümanların başına bela olmuş en büyük put, kuşkusuz İsrail’in ta kendisidir. Bu putun her geçen gün biraz daha büyüyor olması ve çevresinde var olan insanları yemeye kalkışması İsrail’İn kendi elleriyle yapabileceği bir durum değildir. Müslümanları yöneten idarecilerin tabi oldukları kanun ve kurallar bu durumun en büyük müsebbibidir. Halkı Müslüman olan ülkelerin uygulamaya kalkıştıkları kanunlar ve kurallar Müslümanları maalesef kösteklenmektedir.
Gazzeliler her taraftan yalnız bırakıldılar. Yalnızlığa terk edildiler. Kimisi Müslüman İsrail putuna dokunmak istemiyor kimi Müslüman da sûni sınırları aşamıyor.
Keşke tarih tekerrür etseydi diyorum. Hani Almanya’ya ait Yavuz ve Midilli gemileri vakt-i zamanında Osmanlı İmparatorluğu adına hareket etmişlerdi ya. Bu savaş gemileri Rusya’ya ait kıyıları bombalamaya girişince Osmanlı İmparatorluğu kendisini birinci dünya savaşının içinde görmüştü.
Keşke şimdilerde de halkı Müslüman olan ülkeler adına hareket eden (İster ABD ister İngiltere adına kayıtlı olsun) bir iki uçak veya bir iki savaş gemisi, İHA veya SİHA İsrail Terör Devletinin şehirlerini bombalayabilseydi. Belki halkı Müslüman olan bir iki devlet istemeyerek de olsa bu savaşa dâhil olurlardı. Bu vesileyle hem cepheler çoğalırdı hem de Gazzelilerin sırtında patlayan bombaların yükü biraz da olsa hafiflemiş olurdu. Müslüman devletlerin şimdiye kadar bu savaşa dâhil olmaları gerekiyordu zaten. Ne demek Yahudi ve Hristiyan âlemi birlik ve beraberlik içinde Müslümanlara saldıracaklar? Bu saldırılar günlerce, haftalarca, aylarca hatta yıllarca devam edecek ve Müslüman devletlerin başkanlarından kınama dışında bir ses ve seda çıkmayacak.
Hani; “Tarih tekerrürden ibarettir.” öyle değil mi?
Gazze’de katliamlar devam ederken çevre ülkeleri İsrail ile Hamas arasında ara bulucu olmaya çalışıyorlarmış. Olacak şey mi bu? İsrail’e silah sıkması gereken bu ülkeler bir de kalkıp İsrail ile Hamas arasında ara bulucu olmaya çalışacaklar. Şahsen hafsalam almıyor bu işi.
Ne demek kardeşim “ara bulucu?”
Şahsen bu kavramın bu şekilde kullanılmasını doğru ve yerinde bir kullanım olduğunu hiç düşünmüyorum. Dini birçok kavramımızın içinin boşaltıldığı gibi bu kavramın da içi ne yazık ki boşaltılmış vaziyette. Biraz daha açık söylemek gerekirse kitle iletişim araçları vasıtasıyla bize zorla da olsa kabul ettirilmeye başlanan ve bizlerin de aşina olduğumuz bu “ara bulucu” kavramına duyduğum alerji kadar hiçbir şeye alerji duymuyorum şimdilerde.
Kiminle kimin arasını buluyorsun sen? Sen kimlerin safında yer alıyorsun? Kimlerin arasını bulmaya ve düzeltmeye çalışıyorsun? Ara bulucu olduğun İsrail, verdiği sözlerinde durmadığı vakit karşısında durabilecek misin? Eğer ara bulucu olduysan İsrail gibi kaypâk bir devletin sahtekârlığına da dur diyebilmen lazımdı. Yok, eğer İsrail'in pervasızlığına çıt çıkaramıyorsan niye ara bulucu oluyorsun ki?
Şahsen nefret ediyorum bu kavramın ifade ettiği pozisyona giren devletlerden, insanlardan.
Müslümanlar; Gazze ile İsrail arasında arabulucu olmamalı, olamaz da. Dünyada bir tek Yahudi veya bir tek Hristiyan devlet başkanlarının arabulucu olduklarını gördünüz mü bu meselede? Böyle bir durumun varlığını söyleyebilir misiniz? Hepsi, Müslümanların kıyımından yana değiller mi? Hepsi, silah ve mühimmat göndermiyorlar mı İsrail’e?
Müslüman bu olayın arabulucusu olamaz. İstese de istemese de tarafıdır, taraftarıdır Gazzenin ve Gazzelilerin. Hatta her müslüman, Yahudi’nin bizzat hasmıdır/düşmanıdır. Bunu ben söylemiyorum. Bunu “Ancak Mü’minler kardeştir” ayetinden anlıyorum. O zaman biz dünya Müslümanları olarak hepimiz kardeşiz. Kardeşim bombaların altında can verirken ben arabulucu olacağım, öyle mi? Şayet ayetlere inanıyorsan arabulucu değil, taraf tutmalısın. Çünkü sen Gazzeliler ile kardeşsin.
Özellikle Gazze’de hatta Ortadoğu’nun tamamında akan kanın, gözyaşının durması, katliamların sona ermesi, huzur ve selametin yeniden sağlanması adına acil tarafından İsrail Terör Devletini koruyan ve kollayan Beşşar Esed gibi kukla yönetimlerden bir kaçının daha yıkılması veya diskalifiye edilmesi lazım geldiğini söylemek istiyorum. Ortalık maalesef insan görünümlü kuklalardan, İsrail adına hareket eden liderlerden, ABD’ye ses çıkaramayan devletlerden, Müslümanları ablukaya almış sistemlerden geçilmiyor. Bu devletlerin değil Hamas’a yardım etmeleri, Hamas’a engel olmaya çalıştıkları da hepimizin malumu. Bu vesileyle biz, Filistin’nin çevresini çepeçevre sarıp sarmalayan ancak bizden görünen kukla yönetimlerin dipçiğinden mütevellit Gazze’ye ulaşamadığımızı, yaralarını saramadığımızı, ihtiyaçlarını gideremediğimizi vurgulamak zorundayım.
Müslümanlar olarak çevremizde çizilen sûni sınırları aşmadığımız müddetçe dünyanın her yerinde ve her zaman Gazze’deki kardeşlerimiz gibi öldürülmeye devam edeceğiz. İslam’a göre sınırın öbür tarafı, sınırın bu tarafı yoktur. Müslüman Müslümandır. Bu Müslümanlar ile diğer Müslümanlar arasında sınırlar olamaz. Müslümanlar ile kâfirler arasında sınır vardır, olmalıdır. Müslüman geçinen devletlerin askerleri İsrail’i Müslümanlara karşı korumaktan başka bir işe yaradıklarını da söyleyemeyiz.
Müslümanın yaşadığı her yer vatandır, her yer kutsaldır. Müslüman kardeşlerimize yardım edebilmemiz ya da Müslüman kardeşlerimizden yardım görebilmemiz için Müslüman geçinen ülkeler arasındaki çizilmiş sûni sınırları aşmamız birinci ve öncelikli görevimizdir. Sûni sınırları aşamaya çalışmadığımız müddetçe bu vahşet devam edecektir. Çünkü Müslümanın, Müslümandan başka bir dostu ve yardımcısı yoktur.
Müslümanların yaşadığı ülkelerin devlet başkanları, İsrail’in Gazze’ye yönelik sürdürdüğü saldırıları bıraktırmak için hala Amerika’dan medet bekliyorlar. Söz konusu liderlerin var olan sorunların ana kaynağının Amerika olduğunu hala anlayabilmiş değiller. Her ne zaman halkı Müslüman olan devletler Amerika’yı kendi topraklarından kovabilirlerse, yüz yıldır maruz kaldıkları tüm sorunlarını da bizzat kendileri çözebilir duruma geleceklerdir diye düşünüyorum. Sorunların önündeki en önemli bariyerin Müslüman devletlerin hala Amerika’nın kontrolünde olmuş olmalarıdır.
Gazze konusunda halkı Müslüman olan ülkelerin liderleri İsrail’e, defalarca sayfalar dolusu kınama metinlerini yazacaklarına, soykırımın varlığına işaret edeceklerine, bu durumu kamuoyu ile paylaşacaklarına İsrail’e bir tek silah mermisini sıksalar idi çok daha yetkili ve etkili olurlardı.
Son olarak Hamas’ın şu kararına sevindiğimi şahsen belirtmek istiyorum. Bundan böyle Hamas’ın elinde bulunan İsrailli esirler, İsrail'in bombaladığı ve halkın tehcire zorlandığı mekânlarda tutulacaklar. Artık bombalanan Gazzeli halk ile beraber İsrailli esirler de bombalanmış olacaklar. Güzel bir gelişme. Şayet diğer Müslümanlar da Gazzeliler ile beraber bombalanacak olurlarsa işte o zaman yeryüzü fitne ve fesattan kurtulur. Çünkü o zaman sunu sınırlar kalkar.
Sûni Sınırlar Aşılmadan Gazze Kurtulamaz
İslamlaşmadan özgürleşmek, özgürleşmeden de İslamlaşmak mümkün değildir.
Yayınlanma :
18.04.2025 18:46
Güncelleme
: 18.04.2025 18:52


Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: